Canan Duran müziğe 15 yaşında babasının ona aldığı akustik gitarı keşfe çıktığı sırada başladı. Lise yıllarında kurduğu ekibiyle birçok yerde konser veren Duran, daha sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Şan Bölümü’ne birincilikle girdi. Çeşitli operalarda ça

Caz aromalı elektronik-indie müzik topluluğu 123, diğer bir deyişle “bir, iki, üç”, uzun yıllardır birlikte çalışan ve 2009 yılında yayınladıkları “Aksel” albümlerinden günümüze beş albüm yayınlamış genç ve başarılı bir grup. Yaptıkları müziği ‘hüzünlü, sakin, melodik ve huzurl

Demet Evgar’ın kurduğu Pangar Tiyatro Topluluğu’nca sahnelenen Kozalar, bu yıl Uluslararası Avignon Festivali’nde Türkiye'den yer alan ilk metin olma başarısını gösterip, prömiyerinin ardından bir ay boyunca Fransa'da sahnelendi. Pangar Tiyatro ekibince bir kez daha sahnelere u

Türkiye’nin en önemli soul&funk&hip-hop müzisyenlerinden Bora Uzer; Rotterdam Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra solistliğini yaptığı Kangroove ve Panic Attack gruplarının ardından 2009’da B1 adında solo albümünü çıkardı. Brooklyn’li MJ Stimulus’la birlikte kurduğu müzik grubu

Mimarlık bölümü mezunu olan ünlü yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nun deyimiyle mekânlar, karakterler kadar önemlidir ve “karakterin yaşantısı ile kültürel değerleri”, mekân üzerinden belirlenir. Yeşim Ustaoğlu ile filmlerinde mekân kullanımı ve algısı üzerine olan bu söyleşiyi kaçırmay

Tres Ensemble, konservatuarda klasik müzik eğitimi almış ve bu yolda ilerleyen mezzosoprano Lerna Baloğlu Akbulut, gitarist Haluk Onal Akbulut ve piyanist Işıl Giray tarafından İstanbul’da kuruldu. Tres Ensemble, klasik müzik eserlerini şan, piyano ve gitar üçlüsü olarak kendi

Genco Erkal 20. yüzyıl edebiyatını, çağdaş Türk şiirinin mihenk taşlarından Nazım Hikmet ile diyalektik tiyatronun kurucusu kabul edilen Alman şair Bertolt Brecht’i güneşin sofrasında bir araya getirerek sunuyor. İki şairin müzikal bir yorumla tatlanan söyleşileri Kurt Weill, H

Klarnet (Sezgin Unan), piyano (Ece Demirci) ve kornodan (Sadi Baruh) oluşan SES Trio, tümüyle romantik bestecilere yer verdiği bu programda R. Kahn’ın ‘Fa Minör Serenad’ıyla başlayacağı konsere C. Reinecke’nin ‘Si Bemol Majör Trio’su ile devam edecek. Ardından Fr. W. Voigt’in “

Bedirhan Dehmen’in Güneşli Bir Pazartesi ile başlayan yolculuğunun ikinci durağı Mecnun ve Leyla, iki harika genç dansçının figürleriyle sunulan hareket yönelimi güçlü-yoğun danslı, jestli & eylemli, sözlü, imgeli bir fiziksel tiyatro işi. Bir erkek hikâyesinin, düet ile anlatı

İstanbul’un kültürel mozaiğini yansıtan Koral İstanbul, farklı uluslar, dinler ve ses renklerini tek nefes haline getiriyor. Bugüne dek İstanbul’un birçok yerinde konser veren grup, bu kez de Koç Üniversitesi ile buluşuyor. Temel felsefesi renk-dil-din-ırk-cinsiyet ayrımı gözet

Kuşlar uçar, kervanlar konar. Üç Türkiyeli, bir Japon, bir Çinli, bir Fransız birlikte yola çıktılar, hikayeler toparladılar. Her birinin hikayesi farklı olsa da nihayetinde hakikati, kendilerini arayan yolculardı. Kimisi masalcı, kimisi müzisyen, kimisi ressam…Onlar şimdi size

Zeynep Keleşoğlu (flüt) ve Meriç Dönük (arp) ağırlıklı olarak Fransız bestecilerin eserlerinden oluşan ve arp ile flütün mükemmel uyumunu yakalayan çok özel bir programla, sizleri bestecilerin hayal dünyasına davet ediyor.